Hisse İspatı ve Yaptırım
Bu hafta Gary Gensler ve kendisinin binbir türlü huyunu, Ethereum cephesinde yaşanan gelişmeleri ve haftanın haberlerini konuşuyoruz.
Pek sevgili okurlarımız,
Umarız çok iyi ve güvendesinizdir. Geçtiğimiz hafta MacOS'lardaki Bitcoin'den ve Bitcoin maksimalizminden bahsetmiştik. Bülteni okumak için tıklayabilir, dinlemek için ise aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Bu haftanın gelişmelerinde dikkatimizi çeken bir haber yine ismine uzun süredir aşina olduğumuz Gary Gensler hakkında oldu. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) başkanı Gary Gensler, özellikle son zamanlarda kripto dünyasına karşı sert bir tavır takınmasıyla gündeme geliyordu. Cuma günü yapılan bir açıklama ise borsa işlemlerinin tanımlarının gözden geçirileceğinden ve bu yeniden tanımlamanın merkeziyetsiz finansı da içerisine alacağından bahsedildi. Geleneksel finansın aktörleri nasıl düzenlemelere tâbi tutuluyorsa, aynısı DeFi için de geçerli olacak gibi görünüyor.
DeFi olarak bilinen merkeziyetsiz finans dünyasına giriş niteliğinde olan “Merkeziyetin Lanetleri” ve “Merkeziyetsiz ve Otonom” isimli podcastlerimiz ile konunun üzerinden kısaca geçebilirsiniz. Hatırlayacağınız üzere DeFi, borç alma, birikimleriniz üzerinden faiz kazanma gibi aktivitelere erişimi bankaların tam tersine herkese açık hale getiriyor. Borç almak, faiz üzerinden kâr etmeye çalışmak için bankaların sizinle ilgili fazlasıyla bilgiye sahip olmasını bir kenara bırakın, yeterli kredi puanı gibi bazı şartları sağlıyor olmanız gerekiyor. DeFi ise, bu gibi araçların kullanımını üzerinizde onlarca göz olmadan gerçekleştirebilmeyi mümkün kılıyor. Kimse sizi gözetlemiyor, kim olduğunuzu bir kenara not etmiyor ve telefon numaranızı not edip düzenli aralıklarla sizi rahatsız etmiyor.
Ancak özgürlük demek her zaman daha iyisi demek olmuyor. Özgürlüğün sağlanması ile hayatımıza giren riskleri görmemek ise çok mantıklı bir davranış olmayacaktır. DeFi platformları genellikle bir isim, adres, kişisel bir bilgi sağlamaya gerek olmadan işlem yapma imkanı sunabildiği için güven kavramı soru işareti yaratıyor. Çünkü işlem yaptığınız kimseler ve platformdaki diğer insanlar herhangi bir şekilde güvenlik aşamalarından geçirilmiyor ve sistem bazı saldırılar ile işlemlerinizin zarar görebileceği riskini barındırıyor. Bu noktada ise kullandığınız platformu tanımak gerekiyor.
Bu görüşlerin ışığında Gary Gensler’ın DeFi düzenlemeleri isteği oldukça mantıklı görünebilir. Ancak sektör üyeleri bu düzenlemelerin tutarlı bir şekilde uygulanamayacağını düşünüyor. Kurum tarafından oluşturulan bazı kurallar ABD içerisinde uygulanmaya başlasa da, ülke dışında bu gibi kuralların herhangi bir yaptırımı olamayacak.
Ne gibi kararlar alacaklar ve kripto dünyasının büyümesinin önüne bir taş da onlar koyacak mı merakla bekliyoruz, bir şeyler duyar duymaz da size yumurtlayacağımızdan şüpheniz olmasın.
Düzenlemeler ile giriş yaptığımız bülteni Ethereum’un ışıltılı dünyasına doğru adım adım yaklaştıralım. Geçtiğimiz hafta kendileri için oldukça büyük bir hafta oldu, Shapella güncellemesi ile tanışıldı. Bu güncelleme de neyin nesi, bu Ethereum neyin peşinde diyecek olursanız size hatırlatalım. Ethereum, bu güncelleme ile iş ispatından hisse ispatına doğru yürüdüğü bu yolda bir aşama daha katetti. Detaylara kısaca değinecek olursak, artık Ethereum kullanıcıları, riske ederek kazanç amaçladıkları ve sisteme kitledikleri varlıklarını Beacon Zinciri’nden çekebilecekler.
Bu güncellemenin adı Shanghai değil miydi?
Doğru hatırlıyorsunuz, ancak bu sistemin inşası için emek veren kimseler bu konuda fikir değişikliğine gitmiş olacak ki, iki farklı güncellemeyi bir araya getirerek asıl adımların atılmış olacağı kabul edildi. Sonuç olarak arzulanan bu ispat öznesinin değişimi için iki adımdan oluşan büyük bir güncelleme planlandı. Öncelikle Shanghai, sonrasında ise Capella güncellemeleri ile gereken adımlar tamamlanmış oldu.
Özetleyecek olursak, Shapella Güncellemesi, Shanghai ile Capella’nın birleşiminden oluşuyor. Daha önce “The Merge” hakkında atıp tutmuştuk, okumak için tıklayabilirsiniz. Eylül 2022’deki bu güncelleme ile Beacon zinciri kullanıma açılmıştı, fakat yatırımcılar yatırdıkları varlıklarını henüz çekemiyordu. Artık bu güncelleme ile yatırımlarını çekebiliyor olacaklar.
Bir başka gelişmemiz blockchain güvenlik şirketi PeckShield hakkında. Kendileri maalesef geçtiğimiz günlerde bir güvenlik açığının kurbanı oldu, bu açık 11 milyon dolarlık bir kayba yol açtı.
Aynı zamanda Tron’un kurucusu Justin Sun’ın Singapur’daki adreslerine mahkeme celbi gönderildiğini öğrendik. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından açılan hukuk dosyasına göre Tron, fiyatını sahte hacimle manipüle etmiş. TRX ve BTT’yi tanıtmaları için bazı ünlülere ödeme yapıldığı da iddialar arasında. Justin Sun ise şikayetlerin haksız olduğu, merkeziyetsiz bir platform inşa ettikleri, çizgilerini bozmayacakları mesajını verdi.
Ek olarak FTX’in avukatından alınan haberlere göre kendilerinin 2023 yılının ikinci çeyreğinde borsa faaliyetlerine geri dönme gibi bir durumu olabilir. Borsanın yeniden açılması durumunda sermayeye ihtiyaç duyulacağı, FTX skandalı sonrasında 7,3 milyar doların kurtarılabildiğini öğrendik.
Bu haftanın gelişmeleri bu şekildeydi, umuyoruz ki gününüz huzurlu ve güzel geçer ve diğer günlerinize ilham olur.
Bizi ilgilenebilecek, okurken zevk alacak insanlarla buluşturmak isterseniz merkezsizbulten.substack.com linkimizi kullanabilirsiniz veya yukarıdaki buton yardımıyla paylaşabilirsiniz.
Haftaya görüşmek üzere,
Merkezsiz Bülten