Merkeziyetsiz ve Otonom
Yeni bir haftaya başlamak üzereyiz, geçtiğimiz hafta Karbon Model'den sonra DAO’dan bahsetmiş olmakla birlikte, bu konuyu tam olarak tamamlamadığımı düşünüyorum. Dolayısıyla size bu hafta biraz DAO’dan bahsedeceğim.
Geçtiğimiz hafta kendi kendilerini yönettiklerinden, üyelerin amacının sistemin iyiliği olmasından bahsetmiştik. İçinde bulunduğunuz sisteme katkıda bulunabileceğinizi, karşılığında ise yönetişim token’ı kazanarak verilen kararlarda oy hakkınızı arttırabileceğinizi eklemiştik.
Hadi biraz detaylara inelim. Açılımı “Decentralized Autonomus Organization” yani “Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon” olarak çevirebileceğimiz DAO, şeffaflığa odaklı ve tamamen üyeleri tarafından yönetilen oluşumu ifade ediyor. Sistemin kuralları ve alınan kararlar ise akıllı kontratlar tarafından uygulanıyor. Kararlar alınırken de üyelerin oy güçleri rol oynuyor. Şeffaflık ise alınan aksiyonların blok zincirde olması ve dolayısıyla isteyen herkesin görebilmesi ile sağlanıyor.
Sistem nasıl işliyor?
Bir önceki bültenimizde de söylediğimiz gibi, ne kadar emek, o kadar oy gücü. Siz içerisinde bulunduğunuz sisteme sürekli hizmet ederek veya yatırım yaparak oy hakkınızı arttırıyorsunuz. Sonrasında birisi sistem için mantıklı bir geliştirme öneriyor, "bunu yaparsak çok daha iyi oluruz" diyor herkese. Fikrini güzelce özetledikten sonra herkes bu fikir için oy kullanıyor ve oylama sonucunda fikir kabul ediliyor, veya reddediliyor. Sistem bu kadar basit aslında.
Sistemin kendi kendini güvende tutma şekillerinden birisi ise insanların doğasında yatıyor. Sorumluluğunuz arttıkça davranışlarınız da o yönde değişiyor, olgunlaşıyor. Oy gücünüz arttıkça aslında hissenizin büyüdüğünü düşünebilirsiniz, kararlardaki gücünüz arttıkça da aslında verilen kararların sizi de bağlama oranı yükseliyor. Dolayısıyla en iyi kararı almanız gerekiyor.
Şirketin kaderi sizin ellerinizde.
Şimdi somutlaştırarak daha anlaşılır hale getirelim. Diyelim ki sizin de dahil olduğunuz bir DAO oyun şirketi var, siz de yazılım desteği veriyorsunuz. Aklınıza şirketin işine yarayabilecek bir özellik geliyor ve bunu herkese anlatıyorsunuz, ikna ediyorsunuz. Oylama sonucu lehinize çıkıyor ve şirket size bütçe ve fikrinizi gerçekleştirme imkanı. Eğer siz vaatlerinizi yerine getirirseniz şirketin değerli bir üyesi ve aynı zamanda hisse sahibi olarak devam ediyorsunuz hayatınıza. Ancak savsaklarsanız ve vaatlerinizi yarım yamalak yerine getirir, diğer üyeleri ve yatırımcıları memnun edemezseniz aldığınız oylar geri çekiliyor. Size verilen destek bitiyor ve siz de şirketi ileri taşıyarak hem kendiniz hem de tüm üyeler için kâr yaratma şansını kaçırıyorsunuz.
Bu sistem ile her üye şirketin sahibi gibi davranıyor ve kararları alırken de herkes elinden geleni yapıyor doğal olarak. Ancak bu sistemde de bazı sıkıntılar var elbette, her şeyin mükemmel yürüdüğü ve asla problem çıkmayan sistemler pek denk gelebildiğimiz şeyler olmasa gerek. DAO’ların kusurlu olduğunu ifade etmeye çalışmasak da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar mevcut. DAO'ların avantaj ve dezavantajlarını gelecek hafta yayınlayacağımız bültenimizde işleyeceğiz.
Peki nasıl dahil olabilirsiniz?
Bir DAO’da yer almak istiyorsanız öncelikle ilgi alanlarınıza göre katılabileceğiniz projeleri araştırmalısınız. Güzel bir araştırma sonrası gözünüze kestirdiğiniz DAO’ların amaçlarını süzgecinizden geçirin. Üyelere ne gibi haklar sağlanıyor, nasıl teklifler oylanıyor bunlara bir göz gezdirin. Eğer beklentileriniz ile uyumlu ise, yatırımcı veya bir freelancer olarak istediğiniz topluluğun bir parçası olabilirsiniz.
Peki ne gibi DAO’lar ile karşılaşacaksınız?
Bunlara bazı örnekler vermek gerekirse, SharkDAO’dan başlayabiliriz. Bu topluluğun amacı bireysel yatırımcıların sağladığı fon sayesinde bazı NFT’lere yatırım yapmak şeklinde tanımlanıyor. Bu alımlar, yatırımcıların güçleri birleştirilerek yapılıyor ve daha yüksek kârlar amaçlanıyor.
Bir başka örnek RaidGuild ise projelerin geliştirilmesini hedefliyor. Bir Web3 girişimi olan bu DAO ile girişimciler ürünlerini zirveye taşımayı hedefliyor.
DAOhaus olarak bilinen bir başka örnekte ise aslında DAO yaratımı ve sürdürülebilirlik amaçlanıyor. Kendi DAO’nuzu oluşturmak istiyorsanız uğrayabileceğiniz kapılardan bir tanesi bu sistem.
BanklessDAO örneğinde ise Web3’ün yayılması ve bu konuya ilgili insanların eğitilmesi amaçlanıyor.
Şimdi gelin biraz bu haftanın gelişmelerine göz atalım.
İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, DeFi protokollerini sürücüsüz arabalara benzetti. Kendisi aynı zamanda İngiltere Merkez Bankası’nın 2023 yılı içinde kripto paralar ve ilgili ödeme sistemleri ile ilgili düzenlemeler planlandığını paylaştı.
FTX’in kurucusu eski çalışanlarından ve yatırımcılardan özür diledi.
“Hayatımın geri kalanı boyunca uğraşmam gerekse bile yaptıklarımı telafi etmeye çalışacağım.”
Umarız eski çalışanlar ve yatırımcılar kendisini affedebilir.
Sam Bankman-Fried continues to say firm’s downfall can be solely explained by misplaced $8bn
Geçtiğimiz hafta yaşanan skandalların sebebine odaklanmıştık hatırlarsanız. Merkeziyetli sistemin bize zarar verebildiğini konuşmuştuk ve kripto dünyasının ortaya çıkarken beslendiği felsefenin merkeziyetsizlik olduğuna değinmiştik. Peki neden merkeziyetli sistemler bu kadar popüler? Bu soruları yalnızca biz sormuyoruz elbette. Şu anda kripto dünyasına odaklanmış pek çok kişi aynı şeyi sorguluyor.
Sorunların merkeziyetli sistemlerde yapılan bilinçli veya bilinçsiz hatalardan kaynaklanmasından ötürü merkeziyetsiz finansa odağın artabileceğine değinmiştik. 2008’de yaşanan finansal krizden beri çıkılan bu yolda pek çok yenilik ile karşılaşmış olsak da 14 sene sonrasında yine merkeziyetin getirdiği sıkıntılarla uğraşıyor oluşumuz bazı şeylerin pat diye olamayacağını, belki de bazı bahanelere sığınıyor olduğumuzu ve kolaya kaçtığımızı bize gösterebilir.
Acaba sistemleri öğrenirken bir yerde hata mı yapıyoruz?
Pek çok insan kripto sistemlerinin çıkış sebebini, işleyiş biçimlerini öğrenmeden kripto para piyasalarına atılıyor. Bu da maalesef yeterince sorgulanmayan aksiyonlarla birlikte pek hoş olmayan sonuçlar doğurabiliyor. New York Times dahil olmak üzere bu konudaki eleştirilere göz atmanızı öneriyoruz. Eğer göz atmazsanız biz eleştirileri size ulaştırmaya yine de devam edeceğiz, siz hiç merak etmeyin.
What’s the point of reinventing banks, only worse?
"Kripto’da Kış Mevsimi ve Buz Devri" bölümümüzü hatırlarsınız, bir süredir bu kış mevsimi sürmekte. İki yıl önce boğa piyasası ile Bitcoin’in 69 bin dolar seviyelerinde dolaştığı vakitler aslında çok uzak sayılmaz. Bitget Global Yöneticisi Gracy Chen’in de söylediği üzere, bu dönem aslında yeni projeler için ihtiyaç duyulan düşük maliyetleri bize sağlıyor, aslında bulunmaz bir fırsat!
Çoğu şirketin temelleri ayı piyasasında atılıyor.
Daha önce de ayı piyasalarının proje geliştirme dönemleri olduğunu duymuşsunuzdur diye düşünüyorum. Kripto heveskârı olarak değerlendirebileceğimiz Erkan Öz başta olmak üzere bazı ekonomistlerin de dediği gibi bu dönemler öğrenmek ve fikirlerimizi uygulamaya koymak için kaçırılmayacak fırsatları da beraberinde getiriyor.
Coinfirm’ün CEO’su Mihaescu ise sert piyasa koşullarının gerçekten iyi fikirlerin kendini göstermesi için bir fırsat olduğunu ifade ediyor. İşe yaramaz fikirler ayı piyasasında hayatta kalamıyor, sert koşullar aslında bir süzgeç görevi görüyor. Bu piyasanın aslında bir faydası da insanların gerçekçi olmayan beklentilerini bir nebze olsun azaltması. Biliyorsunuz ki kimi zaman insanlar bir gecede zengin olma beklentisi ile bu piyasalara giriş yapıyor, ancak bu beklentiler hiçbir zaman uzun vadede getirisi olan zihniyetler yaratmıyor.
Siz en iyisi beklentilerinizi gerçekçi, zihninizi ise sağlıklı tutun.
Wall Street’in önde gelen stratejistlerinden Thomas Lee, bu sene yaşadığımız durgun atmosfere rağmen kripto para piyasalarının yükseleceğini düşünüyor. Geçmişte de Bitcoin hakkında tahminlerde bulunan ve yanılmayan stratejist, Bitcoin’in 200 bin dolar bandına yükseleceğini düşünüyordu. Bu yükselişi engelleyebilecek olumsuzluklardan birisinin olası bir güvenlik açığı olduğunu ekleyen Thomas Lee, umarız ki herhangi bir güvenlik açığı yaşanmadan haklı çıkar.
Thomas Lee, 2022'deki durgun performansa rağmen kriptonun yeniden yükselişe geçeceğine inanıyor.
Bu haftanın gelişmeleri bu şekildeydi, umuyoruz ki gününüz huzurlu ve güzel geçer ve diğer günlerinize ilham olur.
Bizi ilgilenebilecek, okurken zevk alacak insanlarla buluşturmak isterseniz bit.ly/merkezsizbulten linkimizi kullanabilirsiniz.
Haftaya görüşmek üzere,
Merkezsiz Bülten